Uzungöl Çevre Koruma Kültür ve Turizm Derneği, Uzungöl’ün doğal dengesinin korunması için yıllardır verdikleri mücadelenin devam ettiğini vurguladı. 2008 yılından bu yana sürdürülen hidroelektrik santrali (HES) projesine karşı direnişin, bölge halkının doğasına sahip çıkma kararlılığıyla güçlendiği belirtildi.
Dernek tarafından yapılan açıklamada Uzungöl’ün korunması için mücadelecinin devam ettiği belirtilirken şu ifadelere yer verildi;
” Uzungöl’ün Korunması İçin Mücadelemiz Devam Ediyor
2008 yılından bu yana Uzungöl gibi doğal ve turistik açıdan kritik bir öneme sahip bölgemize yapılmak istenen Hidroelektrik Santrali (HES) projesine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu süreçte, doğayı korumak adına halkımızın gösterdiği duyarlılık ve direnç takdire şayandır.
4 Nisan’da ve 4 Kasım’da Halk Direndi
4 Nisan’da ilgili şirketin işe başlama girişimi vatandaşlarımız tarafından engellenmiş, ardından 4 Kasım’da askeri birliklerin desteğiyle tekrar işe başlama çabasında bulunulmuştur. Ancak, Uzungöl ve çevresindeki halkımız, bu girişimlere direnerek, doğasına sahip çıkmıştır.
Siyasetçiler ve Yerel Paydaşlardan Umut Veren Açıklamalar
Bu süreçte Trabzon’un siyasetçileri, yöneticileri, sanatçıları, sivil toplum kuruluşları (STK), federasyonlar ve odalar büyük bir dayanışma örneği göstermiştir.
Özellikle son günlerde AK Parti İl Başkanı Sayın Sezgin Mumcu ve AK Parti Milletvekili Sayın Vehbi Koç’un yaptığı açıklamalar, halkımız için moral kaynağı olmuştur.
Ancak bu açıklamaların, özellikle Uzungöl ve Taşkıran halkı için, yetkili kurumlarca resmiyet kazanmasını bekliyoruz.
Taşkıran’daki Halk Nöbette
Şu anda Taşkıran Mahallesi’nde 21 gündür gece gündüz kesintisiz nöbet tutan vatandaşlarımız var. Bu insanlar, kendi hayatlarını, geçimlerini, ailelerini ve hatta çocuklarını erteleyerek, doğa için mücadele ediyor. Hava koşullarının ağırlaşması ve kar yağışının başlamasıyla birlikte bu direniş daha da zor hale gelmiştir.
Çağrımız: Bu Yanlışı Resmen Durduralım
Eğer HES projesinin iptali yönünde bir karar alındıysa, bu kararın resmi olarak açıklanması için çağrıda bulunuyoruz. Daha fazla gecikmeden, halkımıza bu güzel haberi duyuralım. Bu mücadelede herkesin katkısı olmuştur. Ancak bu iyiliği zor bir hale getirmeyelim.
Doğayı, turizmi ve toplumsal huzuru korumak için atılacak her adım, yalnızca Trabzon’a değil, tüm Türkiye’ye ve dünyaya büyük bir iyilik olacaktır.”